Letonya’daki Erasmus Deneyimim
Herkese merhabalar,
Bu yazımda Erasmus+ aracılığı ile Letonya’ da erasmus öğrencisi olarak geçirdiğim süreçten, yaşadıklarımdan, deneyimlerimden bahsedeceğim. Bu sebeple görüşlerim tamamen kişiseldir.
Kısaca erasmus programı belirli bir dönem için Avrupa’da okulunuzun ve bölümünüzün anlaşmalı olduğu bir okulda okumanızı sağlayan değişim programı.Detaylı bilgi için; https://esn.org/erasmus sitesine göz atın.
Aldığınız hibe miktarı ülkeye göre değişiklik gösteriyor. Letonya için aylık 300 euro hibe alabiliyorsunuz. Ve hibenin %70 i gitmeden önce alınıyor, %30 u ise program tamamlandıktan sonra.
Letonya, erasmus programı için çok tercih edilmeyen, bize daha uzak ve dolayısıyla kültürünü daha az tanıdığımız bir ülke. Bu yüzden ilk Letonya’ya gideceğimi öğrendiğimde açıkçası biraz endişeliydim. Araştırmaya başladığımda fazla kaynak bulamadım. Karşıma sadece olumsuz yorumlarla dolu bir blog yazısı çıkmıştı. Umarım bu yazım gidecekler için farklı ve daha pozitif bir alternatif yaratır. Daha fazla insanın Erasmus programından faydalanması bu yazının motivasyon kaynağı :)
Erasmus programını Letonya’ nın Rezekne şehrinde 3.sınıfın güz dönemi gerçekleştirdim. Güz dönemi yapmak benim tercihimdi. Letonya oldukça soğuk bir ülke güz seçmek belki mantıksız gibi gözükse de chritmas boyunca Avrupa’da olmak ve gezmek oldukça eğlenceliydi. Ve eğer kar seviyorsanız kesinlikle güz tercih edin. Letonya çok soğuk demişken , evet gerçekten oldukça soğuk bir ülke. Fakat Türkiye’nin doğu ve hatta Anadolu illerinden çok daha fazla soğuk sayılmaz. Tabiki kış ayları boyunca termal içlikler, şapkalar,atkılar ve eldivenler yoldaşınız olacak 😊 Fakat ben sıcak iklime alışkın biri olarak -izmirliyim- soğukla başa çıkabildim diyebilirim. Dolayısıyla bunu bir olumsuzluk olarak görmeyin.
Letonlar için sıcak kanlı insanlar diyebilirim, gayet güler yüzlüler ve gerçekten hepsi ama hepsi sarışın. Küçük şehirlerde saç ve ten renginizden, erkekler ise sakallarından dolayı hemen göze batıyorlar. Hatta erkek arkadaşım sakalını kestirmek için kuaföre gittiğinde kuaförlerin sakal kesme deneyimi olmadığı için sıkıntı yaşamıştı. Ülkede tek tip insan modeli var diyebiliriz.
Kültürlerini ve biraz da dillerini öğrenmek için okulda Letonca dersi almıştım. Uzun süre Rusya himayesi altında oldukları için kültürleri de oldukça benzer. Eski pagan adetleri ve özel günleri kutsal sayıyor ve kutluyorlar. Paganizm etkisi hala görülüyor. Bu sebeple değişik etkinliklere şahit olabilirsiniz.
Leton mutfağı ve hakkında konuşacak olursak; pek de konuşacak bir şey yok :) İnsanlar hazır şeyler yemeğe alışkın ve mutfakta bulunmayı sevmiyorlar. Yurtta mutfağı sadece türk arkadaşlarımla kullanıyorduk. Fakat marketlerde siz bir çok şeyi bulabilirsiniz ve türk yemekleri yapabilirsiniz. Letonya için patatesin oldukça ucuz ve lezzetli olduğunu söyleyebilirim. Çokça patates tüketiliyor. Kilosu hatırladığım kadarıyla 0.30 euro civarı. Ve tabiki balık. Ülkede çokça tüketiliyor. Norveç somonunu dahi uygun fiyatlara alabiliyorsunuz. Birde hazır ve kızartılmış mantıya benzer tavuklu Dumpling oldukça lezzetli. Deneyin.
Letonya içinde Burger King ve Mc Donalds gibi burger zincirlerindense baltık ülkelerine özgü HesBurger’i oldukça fazla göreceksiniz. Fiyat performans gayet iyi. Dışarıda yemek yiyebileceğiniz en ucuz yer diyebilirim. 2 euro ya hamburger, patates ve kola alabileceğiniz bir menüsü var. Ve patates kızartmaları gerçekten muhteşem…
Gelelim Letonya’nın ve genel olarak Baltık ülkelerinin (Letonya, Litvanya, Estonya) diğer Avrupa ülkelerine göre en güzel özelliğine; ucuzluk. Letonya asgari ücreti diğer Avrupa ülkelerine göre oldukça düşük. Buna bağlı olarak market fiyatları da oldukça uygun. Erasmus yaptığım sırada maalesef euro 7’ye kadar yükselmişti. Buna rağmen fiyatları 7 ile çarptığımda dahi -ki lütfen çarpmayın- Türkiye’den pahalı değil. Baltık ülkelerinde bulunan Rimi ve Maxima marketlerini Türkiye’deki Bim ve A101 olarak düşünebilirsiniz. İndirimli ürünler bulunabilecek gayet ucuz marketler.
Okul hayatı ve derslerden bahsedecek olursam, Türkiye’deki gibi yoğun bir vize ve final döneminiz olmuyor ayrıca devamsızlık konusunda da oldukça esnek davranılıyor. Tabi ki yinede gittiğiniz okula göre değişir fakat Erasmus geneli durum bu şekilde. Verilen ödevleri tamamlamanız bazı konularda doküman hazırlamanız bazı derslerde ise sınava girmeniz beklenebilir. Hocanız ile yaptığınız görüşmede bunu belirliyorsunuz. Değişim öğrencisi olunduğu için bir çok konuda kolaylık ve ayrıcalık sağlanabiliyor.
Ülkedeki İngilizce konuşan insan sayısı yeterli değil. Genel olarak yaşlı bir nüfus var. Başkent Riga turiste alışkın bir şehir olduğu için dil konusunda sıkıntı çekmezsiniz ve İngilizce ile her yerde anlaşılabilir. Fakat bu kadar küçük ülkelerin küçük şehirlerinde durum biraz kötü. Fakat tabi kalacağınız yurtlar bir çok öğrencinin bulunduğu international alanlar oluyor. Ben yurdumdaki Leton, Fransız, Hint arkadaşlarımla ingilizce ile anlaşabiliyordum. Okulda da eğitim elbette İngilizce oluyor.
Letonya gibi küçük bir ülkede Erasmus yapacaksanız tavsiyem mümkünse başkenti tercih etmeniz. Çünkü Rezekne’de yapılabilecekler oldukça kısıtlı. Bizim buradaki kasaba hayatı gibi bir hayat sürülüyor diyebilirim. Oldukça az insanın yaşadığı sessiz bir yer. İlk zamanlar bu sessizliğe alışmak zor olurken, ben döndükten sonra o sakinliği de çok özledim.
Kaldığım yurt okula ait international bir yurt. Odam 3 kişilikti ve aylık 60 euro ödüyordum. Yurdum oldukça eski ve bakımsızdı. En zorlandığım kısım buydu. Yurt sorumlusu bunun farkında olduğunun ve yeni yurdun yapıldığını söylüyordu. Yani yapacak bir şey yoktu maalesef. Ama tabi 6 ay kaldığınız için bir süre sonra alışıyorsunuz ve bazen özlüyorsunuz bile. Umarım yeni senelerde gidecekseniz yeni yurda denk gelirsiniz.
Gelelim en eğlenceli kısma; geziler. Erasmus’un en güzel yani 6 ay boyunca aldığınız vize sayesinde tüm Schengen ülkelerine gidebiliyor olmanız. Letonya gibi ucuz bir ülkede olmamın en büyük avantajı çok fazla yer gezebilmem oldu. Sanıyorum 11 ülke görebilme şansım oldu. Önceden ayarlayarak çok ucuza uçak biletleri alıp dilediğiniz gibi gezebilirsiniz. Erasmus öğrenim boyunca oldukça boş vaktiniz olacak. Bunu çoğu insan gezerek değerlendiriyor. Tabii tercih size kalmış. Yurtta yatmak da bir tercih fakat 6 ay boyunca oldukça sıkılabilirsiniz.
Tüm bu gezme ve yaşam masrafları için verilen hibe tabiki yeterli olmuyor. Ne kadar gezeceğinize göre total harcama durumu değişebilir. Fakat 300euro ile bir ay içinde gıda ve konaklama ihtiyaçlarınızı Letonya’da karşılayabilirsiniz. Bir miktar birikimle gitmeniz önerilir. Diğer ihtiyaçlarınız ve gezileriniz için.
Spesifik olarak Letonya’daki deneyimimi aktarmış olsam da genel olarak Erasmus hayatını, gezmeyi seven herkese öneriyorum. Geçekten size birçok açıdan farklı kazanımlar sağlayacak bir deneyim. Üniversite hayatının sunduğu güzel bir fırsat. Mutlaka değerlendirin. Korkmayın. Yapabiliyorsanız hiç düşünmeyin, başvurunuzu yapın. Eminim güzel bir yolculuk sizi bekliyor olacak…